Türkiye 2026 Savunma Teknolojilerinde Yapay Zeka ve Kuantuma Odaklanıyor
Türkiye 2026 yılında savunma teknolojilerinde büyük bir dönüşüme hazırlanıyor. Yapay zeka, kuantum, hipersonik sistemler ve otonom teknolojiler gelecek yılın öncelikli Ar Ge alanları olarak açıklandı.
Türkiye savunma sanayisinin 2026 yol haritası resmen açıklandı. Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan yeni program, gelecek yılın teknoloji önceliklerini netleştirirken özellikle yapay zeka tabanlı projeler, kuantum işlem birimi geliştirme adımları ve hipersonik teknolojiler öne çıktı. Hazırlanan plan, savunma alanındaki stratejik kabiliyetlerin hem askeri hem de sivil sektörlerde kullanılmasını hedefleyen geniş kapsamlı bir dönüşüm sürecini içeriyor. Programın temel amacının, Türkiye’nin kritik teknolojilerde dışa bağımlılığını azaltmak ve uluslararası rekabette güçlü bir konum elde etmek olduğu vurgulandı.
Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında yapay zeka teknolojileri için yeni Ar Ge projeleri devreye alınacak. Bu çalışmaların, komuta kontrol sistemlerinden otonom platformlara kadar geniş bir alanda uygulanması bekleniyor. Kuantum tabanlı işlem biriminin geliştirilmesi ise programın en dikkat çeken başlıklarından biri oldu. Yıl içinde imzalanması planlanan çerçeve anlaşmasıyla, Türkiye’nin kuantum teknolojilerinde somut bir üretim aşamasına geçmesi hedefleniyor.
Programda siber güvenlik alanı da kritik başlıklardan biri olarak yer aldı. Bulut güvenliği, uçtan uca şifreleme teknolojileri ve yerli siber savunma çözümlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmaların 2026 boyunca hız kazanacağı belirtildi. Bu kapsamda kamu kurumları ve özel sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak yerli güvenlik altyapılarının oluşturulması amaçlanıyor.
Otonom sistemler ise savunma sanayisinin yeni dönem hedeflerinin önemli bir parçası olarak ön plana çıktı. Kara, hava ve deniz platformlarında kullanılacak yapay zeka destekli otonom teknolojilerin geliştirilmesi için yeni test süreçleri ve saha denemeleri planlanıyor. Yetkililer, tüm bu çalışmaların yalnızca savunma alanına değil, ulaşım, enerji, lojistik ve üretim gibi birçok sektöre de katkı sağlayacağını ifade etti.
Yapılan açıklamalara göre programın hayata geçirilmesi, Türkiye’nin yüksek teknoloji üretimindeki yerli payını artıracak. Bu adımların uzun vadede savunma ihracatına da önemli katkı sağlayacağı değerlendirilirken, yeni teknolojilerin uluslararası pazarda Türkiye’nin rekabet gücünü yükselteceği ifade ediliyor.

Blakfy Uzmanı
